Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Gidere var, gelire yok…’
3 Temmuz 2025Gözler, yılın yarısını devirmişken, temmuz başı itibariyle gelecek enflasyon rakamına çevrildi demek isterdim. Ama ne yazık ki medya meseleyi böyle lanse etse de, sokaktaki insan ne açıklamalardan ne uygulamalardan yana ümidi kalmadığı için konuyla çok da fazla ilgilenmiyor.
Belki emekliler enflasyon farkları için bakıyorlar, ama onlar da gelecek artışın, ne geçinmeye ne de ihtiyaçları karşılamaya yetmeyeceğinin farkında. Hatta bu rakamın açıklanmasıyla birlikte asgari ücret için de bir düzenleme bekleniyor. Ama herkesin unuttuğu bir gerçek var.
Kendisi tartışmalı enflasyon rakamlarına bile muhtaç duruma düşürülen bir vatandaş gerçeğiyle karşı karşıyayız. Hedef enflasyon diye bir şey icat edildi, onun üzerinden insanların gelirlerine zam teklif edip, gerçekleşen olarak nitelendirilen resmi enflasyonun bile üzerinde giderlerine artış yapılıyor.
Ekonomi yönetimi artık bunun sürdürülemez olduğunu görüyor mu dersiniz? Öyle olsa, doğalgazdan sigaraya kadar, hatta iğneden ipliğe kadar her şeye zam yapmaya hazırlanmaz. İki yıl üst üste kendi bütçesini yılın ortasında bitiren, bu sene bittiği anlaşılmasın diye fahiş zamlarla kasayı toparlamaya çalışan, ama yılın sonunda büyüyeceği anlaşılan açıkla durumu kurtarmaya çalışan bir yönetim zihniyetiyle karşı karşıyayız.
Halen CDS’lerden bahsediyorlar. Dezenflasyon sürecinde olduğumuzun üzerinde duruyorlar. Oysa uluslararası gerçekleşmelerin, hiçbir inandırıcılığı kalmayan resmi veriler üzerinden yorumlandığını konuşmuyorlar.
Dezenflasyon meselesi de bundan farklı değil. Siz kendi kurguladığınız sokakta genel bir kanaat haline gelmiş enflasyon artış hızını gösterip de dezenflasyondan bahsedemezsiniz. Bununla birlikte artış hızında bir yavaşlama var mı? Var.
Fakat bu da enflasyonla mücadelede sonuç alındığı için değil, insanların acil ihtiyaçları dışında hiçbir şeyi tüketmeye mecali kalmadığı için ortaya çıkan bir gerileme. Bunun da sağlıksız yapısıyla iç piyasayı tıkadığı, haksız rekabete neden olan kayıt dışı ekonomiyi beslediği çok açık.
Dış ticaret açığı vermeye devam eden bir ülkede, sadece ihracattan bahsediyorsak, bunu övünme meselesi yapıyorsak, ama Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Gültepe, eşzamanlı olarak 26 sektörün yarısının eksi yazdığından bahsediyorsa, nicel yükselişin bir anlam taşımayacağını çocuklar bile anlar.
Fakat büyük bir vurdumduymazlık ve umursamazlık içinde sadece gelirlerden söz eden, turizmden ihracata kadar hem maliyetlerin arttığı, hem kur nedeniyle rekabetçi olmaktan uzaklaştığı için reel sektörün sermaye erimesini görmezden gelen bir anlayış içinde Türkiye adına iyi bir şey yapılmıyor.
Bu tıpkı geçinemeyen emekliye 14 bin 500 TL verip, bunun da Cumhuriyet tarihinin en yüksek maaşı olduğu masalını anlatıp, bu paraya kiralık ev bile bulunamadığını görmezden gelmek gibi bir şey. Enflasyon mu? Kaç mı çıktı? İnanın artık kimsenin umurunda değil.
Tüm Yazarlar
